Şimdi bir başlık varken neden ikincisini açtın diye soracaksınız biliyorum.
Neyse. Bunu açtım çünkü RPG hakkında daha fazla şey yazmak istedim. Egenaz açısından sonra olmaz umarım. İzin almadım açarken ama.
Bir karaktere bürünülür. Bu karakterin size benzemesi ve ya sizden çok alakasız olması hiç önemli değil. Önemli olan onun içine girip, onu ne kadar iyi bir şekilde anlatıyor oluşunuzda. Bir de şöyle bir şey var. Siz bu karakteri yazarken onun gibi davranıyorsunuz, onun neler düşündüğünü düşünüyorsunuz... Bir süre sonra biraz ona benzemeye başlayabiliyorsunuz. Tabi bu herkes için geçerli midir orası tartışılır.
RPG'nin bana kattığı en güzel şey aslında insanların karakterlerini daha çabuk kavramak ve bu sayede kendimi onların yerine kolayca koyabilmek. Bu sayede sanki insanların beyninde dolaşıyorum. Tuhaf. ^^ Bir diğer taraftan hayal kuruyorsunuz ve onu yazıyorsunuz. Bir süre sonra yazdıklarınızı okumak gerçekten harika oluyor. Özellikle yazarken betimlemelere ve benzetmelere büyük yer verirseniz, adeta o yer ve ya kişi -her neyse- gözünüzde canlanıyor. Orada sizin dünyanız duruyor ve sınırları sizden başka kimse belirleyemez. İsterseniz birini öldürün, isterseniz sonsuza kadar yaşatın, isterseniz aşık edin...
Bu dünya sizin emrinize amade. Ne isterseniz onu yapın. Bu sayede sıkıntınız geçiyor. O.O
RPG yapmak üstelik o kadar da zor bir şey değil. Dediğim gibi, bütün olay karaktere bürünmek ve hayal dünyanıza bir sınır koymadan gözünüzde canlanan her şeyi en güzel şekilde kağıda aktarmak.
Köşe yazısı gibi olmuş xP Yakınlarda yazmaya başladığım yeni bişeyi sizinle paylaşmak istiyorum. ^^,